Menenjit, her yaştan bireyi etkileyebilse de asıl tehlike altında olanlar yenidoğanlar ve çocukluk yaş döneminde olanlardır. Yeterince gelişmeyen bağışıklık sistemleri ve vücutlarının hastalıklara karşı daha hassas oluşu bu durumu ağırlaştırmaktadır. Bebek İrem de henüz süt çocukluğu döneminde menenjite yakalanan hastalardan biriydi. Şimdi ailesinin bize anlattığı hikayesine kulak verelim:
İrem sezaryen yoluyla doğan ve 2 gün yenidoğan yoğun bakımında yatışı olan bir bebekti. Erken doğum (prematüre) olan bebeğimiz, serviste genel durumunda bir bozukluk ve solunum yetersizliği ile yatmıştı. Sonrasında tedavisini alıp normale dönünce servisten taburcu edildi.
Evimize geldiğimizde hem rahatlamıştık hem de bebeğimize en ufak bir şeyin olmasının bile bizi ne kadar endişelendirdiğini fark etmiştik. Böylece 3 aydan biraz uzun bir süre devam ettik. İrem anne sütünü emmekte bazı sorunlar yaşasa da kilo alıyor ve boyu uzuyordu. Biz de bebek sahibi olmanın mutluluğu içindeydik. Bazen özellikle geceleri huzursuzlanıp saatlerce ağlasa da sonra uyurdu. Gün içinde de hiçbir sorun olmazdı.
Ne olduysa 22 Mayıs gecesi oldu. Yine kendini yırtarcasına ağladığı ve süt emmediği bir geceydi. Zaten yıpranmış olan sinirlerimiz, her seferinde "acaba hasta mı?" sorusuyla daha da yıpranıyordu. Fark ettik ki İrem'in ateşi çıkmış. Emmemesi ve ateş düşürücüye de cevap vermemesi sebebiyle en yakın acile başvurduk. Hekimler hemen tetkikleri yaptılar ve bizden İrem'in "belinden sıvı almak" istediklerine dair bir belge ile onay aldılar. İlk defa böyle bir şey duyduğumuzdan korktuk ancak İrem'in iyi olması için her şeyi yapardık. Biz de kabul ettik.
Sorumlu hekimimiz sıvının bulanık geldiğini ve bunun "menenjit" göstergesi olabileceğini söyledi. İlk defa bu hastalığı duymuştuk ve hekimimiz bize kısaca açıklayıp tedaviye hemen başladı. Rahatlamıştık. 7 gün boyunca aldığımız antibiyotik sayesinde hem İrem'in ateşi çıkmıyordu hem de emmesi normale dönmüştü. Tam sevinirken, tedavimizin 8. gününde İrem'in yeniden ateşi çıktı. Ağlamaya başladı. Hekimimize bunu söylediğimizde tekrar tahlilleri yaptı ve İrem'in hastalığının etkeninin "meningokok" adında bir bakteri olduğunu söyledi. Ek antibiyotikler ile tedavisini desteklediler. Ateşi yeniden düşen bebeğimiz tedavisini tamamlayıp birkaç gün sonra taburcu edildi.
Taburcu edilirken tekrar aynı belirtilerin olması durumunda acile başvurmamız önerildi. Ayrıca menenjit aşılarıyla birlikte Ulusal Aşı Programı'ndaki aşılama takvimine uymamız istendi. Menenjit hastalığını sağırlık yapabiliyormuş, o yüzden işitme testini 3 ay sonra tekrarlamamızı önerdiler.
İrem şimdi sağlıklı, hala geceleri ağlayıp uykumuzu kaçırsa da ateşi olmadığından içimiz daha rahat ve bilinçliyiz.
Menenjit Gönüllüleri Derneği olarak Bebek İrem ve ailesine hikayelerini anlattıkları için teşekkür ediyoruz ve sağlıklı günler diliyoruz.
Comments