top of page

J.G.'nin Menenjit Yolculuğu

Ocak 1992


"Ben, ailemin ilk çocuğuyum ve 1989 yılında İsveç’te doğdum. Ailem o sıralar hâlâ ülkede yeniymiş ve olaylar yaşandığında oturma izinleri yokmuş, bu da durumu onlar için daha da stresli hâle getirmiş. Zaten hayatlarında birçok şeyle uğraşıyorlardı, benim ciddi şekilde hastalanmam ise büyük bir endişe kaynağı olmuş. Olayları hâlâ tam olarak hatırlayamıyorlar; bu yüzden hikâyem hem onların anlattıklarına hem de hastanede tutulmuş olan tıbbi kayıtlara dayanıyor.


Her şey 4 Ocak 1992’de başladı. Ateşim çıktığı söyleniyor, ayrıca kayıtlarda sol gözümde iltihap olduğu da yazıyor. Kısa süre sonra kusmalar, kabızlık ve yemek yemeyi reddetme başlamış. Konuşmayı bırakmışım ve tepkisizmişim. Vücudum zayıf düşmüş, ailem de biliyormuş ki bende bir şeyler ciddi şekilde yanlış.. Ailem birkaç kez sağlık merkezine başvurmuş, ancak bunun sıradan bir virüs olduğunu düşündüklerinden her seferinde eve gönderilmişiz. Bol su içmem ve parasetamol almam tavsiye edilmiş.


Önerileri takip etmişler ancak bir düzelme olmamış. Sonunda, 7 Ocak’ta hastaneye sevk edildiğimde neredeyse bilincimi kaybetmişim. Boynum sertleşmiş, kol ve bacak reflekslerim zayıflamış. Bu, beynin ve sinir sisteminin etkilendiğini gösteren açık belirtilerdi. Beyin omurilik sıvısından alınan örnek, menenjit zarı dokularında şiddetli bir bakteriyel enfeksiyon olduğunu ortaya koydu. Meğer menenjit geçiriyormuşum. Beyaz kan hücreleri son derece yüksekmiş, protein seviyesi fazlaydı ve şeker oranı düşükmüş. Hastalığa neden olan bakteri Haemophilus influenzae (Hib) tip B'ymiş.


Hemen yoğun bir tedaviye başlanmış. Ayrıca o yıllarda Haemophilus influenzae menenjiti tedavisinde immünoglobulinin etkisini araştıran, çift kör çok merkezli bir araştırmaya da dahil olmuşum. Ailem onay verip imza atmış, ancak aktif tedavi grubunda mı yoksa plasebo grubunda mı olduğum hala bilinmiyor.


Tedavi süresince yataktaymışım ve fiziksel temas sevmiyormuşum. İlk kez 15 Ocak’ta oturabilmişim ve 16 Ocak’ta destekle ayağa ancak kalkabilmişim. Yürüyüşüm dengesizmiş ve desteksiz yürüyemiyormuşum. Koordinasyon ve denge problemleri kayıtlara geçmiş. 13 Ocak’ta antibiyotik tedavisine bağlı olabileceği düşünülen bir ishal atağı gelişmiş ama kısa sürede geçmiş. Fizik tedavi ve ergoterapi desteğiyle denge ve motor becerilerimi yeniden kazanmam için bir süre egzersizler yaptım.


24 Ocak’ta taburcu edildiğimde ateşim kalmamış ve genel durumum iyileşmişti, ancak hâlâ dengesizmişim ve reflekslerim zayıfmış. Kayıtlarda 4 Şubat’ta biraz daha bağımsız yürüyebildiğim, ancak yürüyüşümün hâlâ sallantılı ve geniş adımlı olduğu yazıyor. Ruh hâlim hızlı değişiyormuş; ailem bazen sinirli tepkiler verdiğimi anlatıyor.


Hastalığın ardından 5 yaşına kadar düzenli olarak işitme testleri yapılmış; menenjitin işitme duyumu etkilemediğinden emin olunmak istenmiş.


1993’teki bir yaş kontrolünde büyük ölçüde toparlandığım, ancak bazı etkilerin devam ettiği not edilmiş: denge ve koordinasyon yorgunluğu, kas zayıflığı, yavaş refleksler ve duygusal aşırı tepkiler... Beyin tomografisi normal görünse de gözlemler, sinir sisteminin ciddi şekilde zorlandığını gösteriyormuş.


Bugün biliyoruz ki, çocukluk döneminde geçirilen ağır menenjit vakalarından sonra bu tür geç etkiler sık görülür: vücut ve beyin strese ve yüke farklı tepki verebilir; motor becerilerde, reflekslerde, ruh hâlinde ve genel zihinsel performansta küçük ama kalıcı farklılıklar hayatın ilerleyen dönemlerinde bile hissedilebilir."


Menenjit Gönüllüleri Derneği olarak anılarını paylaşan ve yüzlerce insana menenjitten korunmak için motivasyon veren sayın J.G.'ye sonsuz minnetlerimizi sunuyor ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Yorumlar


Menenjit Gönüllüleri Derneği

+90 212 931 93 06

Picsart_24-05-11_22-43-06-041.png

Doğan Araslı Bulvarı Zafer Mah. Özyurtlar N Cadde No. 97/99 7.Kat Ofis No:48
Esenyurt/İstanbul/Türkiye

  • Instagram
  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn
  • YouTube

Copyright © Menenjit Gönüllüleri Derneği 2024. Tüm hakları saklıdır.

bottom of page